9 Aralık 2013 Pazartesi

Kitap Canavarları'nın 5.Blog Turu-Çürük ve Harabe/Jonathan Maberry

 
 
Yeni blog turumuzla karşınızdayız:)
Bu kitap için gerçekten çok heyecanlanmıştım çünkü zombilere karşı bir zaafım var.Onların geçtiği her kitap ve film benim ilgimi çekiyor.Hele ki bu kitap gibi genç-yetişkin kategorisine giriyorsa...
Kitabı elinize aldığınızda sizi kapağıyla ve iç tasarımıyla büyülüyor.Sanki korkutacağını önceden haber vermek istermiş gibi bir hali var.Ancak kitap korkutucu değil.Bu yanı beni biraz üzdü.Gerim gerim gerildiğim zombili kitapları daha çok seviyorum,küller serisini buna örnek verebilirim.Kitabın tek kusuru buydu bence.Yazar zombilere farklı bir bakış açısından bakıyor.Bir nevi hastalık olduğunu ve onlarında önceden insan olduğunu kitapta tekrar tekrar söylüyor.Bu yüzdende korkulacak bir şey kalmıyor malesef..
Benny 15 yaşında ve eğer çalışmazsa aç kalacak gerçi Tom onu aç bırakmazdı ama neyse...:)  Benny ve abisi Tom ana karakteler.İnsanların zombilere alıştığı,gelecek planlarının olmadığı,amaçsız insanlarla dolu bir kasabada yaşıyorlar.Tom bir ödül avcısı.Yani kasabadaki insanların zombiye dönüşmüş yakınlarını bulup onları öldürüyor.Tek sevdiğim karakter Tom oldu.Benny'nin Tom'a yaptığı haksızlıklar çok sinirimi bozdu.Tüm kitap boyunca alıp bir güzel dövesim geldi..
Kitapta kötü adamlarda var ama ben zombilerin kötü olmasını tercih ederdim.Dünyayı zombiler istila ediyor insanlar hala birbirini öldürüyor.Sinir oluyorum böyle kurgulara ama her zombi kitabında da var malesef.Sanırım insanlar en büyük felaketlerde bile birlikte yaşamayı öğrenemiyorlar..
 
İşte benim en sevdiğim zombili kitaplar:
 
 
Küller Serisi/Ilsa J. Bick
Tek kelimeyle müthiş bir seri.Soluksuz okudum her iki kitabını da.Son kitabı bekliyorum.:)
 
 
Ama şimdi bu kitabı söylemesem olmazdı..:)
Tabiki de Sıcak Bedenler hem kitabı hemde filmi ayrı ayrı gönlümü fethetmiştir.Şiddetle tavsiye:)
 
Tur takvimimiz:
Fotoğraf
 
 

Parodi yayınlarına sonsuz teşekkür..:)

 
Ve Çekilişimiz:)
 
 

a Rafflecopter giveaway

22 Kasım 2013 Cuma

Kitap Canavarları'nın 4.Blog Turu/Ötekiler Arasında/Jo Walton :)

 
 
 
Ötekiler Arasında/Jo Walton
 
Kitabı az önce bitirdim.İnsanların hayallerini kurduğu şeyler gibiydi.Perileri görmek onlarla konuşmak ama elbette bu kitabı okuduktan sonra perilerle konuşmanın o kadar da kolay olmadığını öğreniyoruz.Kitap günlük tarzında yazılmış ve bir insanın günlüğüne yazabileceği gibi yazılmış.Biraz karmaşık oldu cümlem ama sanırım gerçekçi diyebilirim yani günlüğüne yazış tarzı:)
Kitabın kapağı ve ismi bir kitaba bu kadar uyabilir bence.Kapaktaki ormana baktığım anda aklıma hemen periler geliyor artık hatta orası Matemyolu bile olabilir.(Kitapta geçen bir yer)
İsmi de 'Ötekiler Arasında' çok manidar bence.Diğer insanlar ve Mori...(başkarakter).Başlangıçta uyum sağlamakta ne kadar zorlandığını,kitaplara sığındığını okuyoruz hep.Aslında kitaplara sığınma demem ne kadar doğru bilemiyorum Mori sanki kitaplarla yaşıyor.Onları tartışıyor hatta mektuplarının yarısını onlardan bahsederek yazıyor.
Mori gibi bir arkadaşım olsun isterdim.Bir insanla kitaplar hakkında konuşmaktan daha müthiş bir şey yok.O insanı tanımasanızda olur.Mori kitap kulübüne ilk katıldığında oradaki kimseyi tanımıyordu.Ama sonra hayatını değiştirdiler.Böyle küçük şeyler insanın hayatına değer katıyor.Sizi diğer insanlardan farklı kılıyor.Şu amaçsız kalabalığın içinde bir nebze nefes almak istiyorsanız kitap okuyun.!Hatta önce bu kitapla başlayabilirsiniz.
Yazarın yazmadaki başarısını kitabı bitirdikten sonra anlıyorsunuz.Doğru düzgün hiçbir aksiyon yokken kitabı sıkılmadan keyifle okuyorsunuz.İşte bu bir başarıdır.Çok konuştum ama kitabın bana hissettirdiklerini başka türlü anlatamazdım.Ayrıca bu kitabı okuyarak çok şey kazandığımı düşünüyorum.En azından artık bir sürü kitapla ilgili bilgim var.Ve kesinlikle en kısa zamanda Le Guin okumam lazım!!
 
 
 Bu kitap için İthaki yayınlarına sonsuz teşekkür..
 
 
 Bizden haberdar olmak için face sayfamız:
 
 
Herkese bol kitaplı günler... :)


18 Kasım 2013 Pazartesi

Kitap Canavarları'nın 4.Blog Turu/Ötekiler Arasında/Jo Walton :)




Herkese merhaba:) Kitap Canavarları'nın 4.Blog Turu'na hoşgeldiniz..Bugün güzel kitabımızın çevirmenini tanıyacağız neden diye sorarsanız o da bir yazar olduğu için cevabını verirdim:) Hemde fantastik kitaplar yazıyor ve çeviriyor.Karşınızda Mehmet İhsan Tatari..
 
Ayrıca çevirmenimiz Kayıp Rıhtım sitesi için yazılarda yazıyor.(Aşağıdaki yazı Kayıp Rıhtımdan alıntıdır.)
Son birkaç yıl boyunca kendi çapında kısa yazılar ve hikâyeler yazdı. Bir gün, “Neden yazdıklarımı internette yayınlayıp insanlarla paylaşmıyorum ki?” diyerek kendine soru yönelten yazar, Yorgun Savaşçı’nın Günlüğü adlı blog sayfasını oluşturmuş oldu.
Kısa bir dönem, ayda bir yayınlanan İstanbul Pazarolla Bahçeşehir dergisinde, blog sayfasıyla aynı ismi taşıyan köşenin yazarlığını yaptı. İnternette aylık olarak yayınlanan Blog Dergisi isimli e-yayında da bir buçuk yıla yakın bir süre incelemeleri yayınlandı. Dört yılı aşkın bir süredir çevirileri, makaleleri, incelemeleri ve kısa hikayeleriyle Kayıp Rıhtım sitesinde faaliyet göstermekte.
2010 yılında hem Kayıp Rıhtım ekibinin özverili çalışmaları, hem de sevgili Aşkın Güngör ve Vildan Ceyhan’ın manevi desteğiyle Yemin ve Öç isimli ilk kitabını yayınladı.
2011 yılında Aşkın Güngör’ün önerisiyle hikayelerini toparlayıp “Yitik Öyküler Kitabı” adıyla Bu Yayınevi’nden çıkan derlemesi okurlarla buluştu.
On yılı aşkın zamandır internet ve bilgisayar oyunlarıyla haşır neşir olan yazar, yazı yazmanın yanı sıra fantastik eserler okumaktan, PC’de oyun oynamaktan ve satrançtan hoşlanmaktadır.
 
 
 
 
YEMİN VE ÖÇ/M. İHSAN TATARİ
 
Özgürlüğünü yitiren genç bir barbar… Sert görünümüne rağmen altın gibi bir kalbe sahip bir cüce… Ve edilen bir intikam yemini.
Yemin ve Öç sizi Unutulmaz Diyarlar evreninde geçen eşsiz bir maceraya davet ediyor. Buzyeli Vadisi’nden Kılıçlar Denizi’ne, Uzunsemer’den Athkatla’ya kadar uzanan, orclar, korsanlar, devler hatta ejderhalarla dolu bir macera…
“Kılıçlarınızı kuşanın!”
M. İhsan Tatari’den unutulmayacak bir hikaye.
Okuyun ve siz de o eşsiz dünyanın bir parçası olun!
 
 
yitik-oykuler-kitabi-m-ihsan-tatari
 
Yitik Öyküler Kitabı/M. İhsan Tatari
 
Kılıçlar ve kalemler, şövalyeler ve hırsızlar, büyücüler ve cadılar, yaşayan ölüler ve insanlar, cesurlar ve korkaklar, dürüstler ve yalancılarla dolu dokuz farklı öykü.
Mısır'ın engin çöllerinden nükleer bir felaket sonrasının İstanbul'una, iblislerin hüküm sürdüğü alternatif boyutlardan gelecek zamanların cıvıl cıvıl üniversite kampülerine uzanan dokuz farklı anlatı.
Kimi zaman heyecanlandıran, kimi zaman duygulandıran, kimi zaman düşündüren, kimi zaman kahkahalar attıran dokuz farklı serüven.
Dokuzu da aynı yazarın kaleminden, dokuzu da tek kitapta, elinizde tuttuğunuz bu cildin sayfalarında...

Hayal gücünüzün kapılarını aralayın.
 
Yitik Öyküler Kitabı 2 - Bilekbüken
Yitik Öyküler Kitabı 2-Bilekbüken/M. İhsan Tatari
 
On...

Dokuzun daimi sıra arkadaşı, ezelden beri süregelen bir serinin devamı... Tıpkı bu kitabın da öncüsünün devamı olduğu gibi...
Hepsi birbirinden bağımsız on farklı hikâye bekliyor sizi bu sayfaların arasında. Gerilim, fantastik, bilim-kurgu ve polisiye türlerinde yazılmış on farklı anlatı... Geçmişin gölgesinden kaçan bir delikanlının ormanın derinliklerindeki bir evde yaşadığı gizem dolu maceralardan sevgilisinin kalbini kazanabilmek için elinden geleni ardına koymayan taş kafalı bir kahramana, tarihin tozlu sayfalarından kopup gelen ünlü kişilerin yer aldığı sıra dışı olaylardan ilham perisini İzmir'in arka sokaklarında arayan bir yazarın yaşadıklarına dek uzanan on farklı hikâye... Onu da yine aynı yazarın kaleminden, onu da yine tek bir kitapta, elinizde tuttuğunuz cildin sayfalarında...

Hayal gücünüzün kapılarını bir kez daha, bu kez ardına dek aralayın.
 
 
Geçmişin Gölgesi Geleceğin Laneti
 Geçmişin Gölgesi Geleceğin Laneti/M. İhsan Tatari
 
Titanik...

Dünya onu lüks ve şaşanın sınır tanımadığı, rekorlar kıran bir gemi, insanoğlunun o güne kadar yarattığı en muhteşem şey olarak tanımaya hazırlanıyordu. Oysa o, tarihe hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir faciayla geçti. Hepsi birkaç ihmâlkârlık ve talihsiz bir kaza yüzünden. Yoksa öyle değil mi?

Yıl 1912... İngiltere'nin önde gelen gemi yapım firması White Star Line, rakipleriyle başa çıkabilmek için daha önce emsali görülmemiş bir gemi yapma kararı alır. Ve yıl 2012... Finansal sorunlarla boğuşan ve iflasın eşiğine gelen White Star Line eski görkemli günlerine geri dönebilmek için kendilerine en çok ün getiren projeyi bir kez daha masaüstüne yatırmaya karar verir: Titanik...

İlk Titanik'in başına gelen gizemlerle dolu olayların aslı neydi?

Geminin batışı sadece talihsiz bir kaza mıydı, yoksa daha büyük ve daha kötücül bir şeyler mi iş başındaydı? Kazadan tam 14 yıl önce Titanik'in batışını birebir kaleme alan Morgan Robertson'ın sırrı neydi? Yeni Titanik üzerindeki kuşku ve uğursuzluk bulutlarını atıp öncüsünün makus talihinden kurtulabilecek mi?

Geçmiş ve gelecek arasında gidip gelen, iki farklı Titanik'i konu alan, gizem ve sürprizlerle dolu bir macera...

Korku edebiyatının büyük ustası Lovecraft'ın başyapıtı, insanlık tarihin tanıklık ettiği en büyük faciayla bululuyor.
 
Not:Geçmişin Gölgesi Geleceğin Laneti adlı kitabı bende var ve okunmayı bekliyor:) Kapağı ve konusu çok ilgi çekici.
 
Tur takvimimiz ve Facebook sayfamız:
 
 
 
Ve çekiliş...:)
 
 
a Rafflecopter giveaway

10 Kasım 2013 Pazar

Kitap Canavarları'nın 3.Blog Turu-Uykusuzlar/Gülşah Elikbank :)



Herkese kocaman bir merhaba:) Kitap Canavarları olarak 3.blog turumuza kadar geldik çok şükür:)
Yukarıda tur takvimimizi görebilirsiniz ayrıca Kitap Canavarlari face adresimizden diğer canavarlara ulaşabilirsiniz..
 

 
UYKUSUZLAR/GÜLŞAH ELİKBANK
 Kitabın kapağı ve ismi çok hoşuma gitti.İlk defa bayan bir Türk yazardan fantastik kitap okudum.Umarım Gülşah Elikbank gibi birçok yazarımız daha olur ve insanlarımız fantastik kitapları küçümsemeyi bırakır.
Kitabımıza gelirsek:) Kitabı okurken yanınızda mutlaka bir kurşunkalem bulundurmanızı tavsiye ederim çünkü altını çizeceğiniz çok yer olacak bana güvenin.Eminim neden romanın adının uykusuzlar olduğunu merak ediyorsunuzdur hemen açıklıyorum.Yazarın deyimiyle uykusuzlar:Düş gezginleri;insanların rüyalarına sızabilen,gerek görürlerse rüyalarda düzenlemeler yapabilen hatta dünyayı ilgilendiren bir mesele varsa;rüyayı tamamen değiştirebilen bir ırk.İşte uykusuzlar bu işleri yapıyorlar rüyalarımıza girip bazı şeyleri düzeltebiliyorlar.Tabi kitapta geçen tek gizemli varlıklar uykusuzlar değil heyecanı kaçırmamak adına okuyun ve görün diyeceğim:)
Kitapta tahmin edebileceğiniz gibi rüyalara büyük bir yer verilmiş.İnsanın okuyupta meraklanmaması elde değil.Zaten her zaman rüyalar konusuyla ilgilenmişimdir bu kitapta üstüne tuz biber oldu.Ayrıca kitapta bilinçli rüya görmekle ve rüyalarla ilgili birçok bilgi var bunlar kitabı ilginç yapan başka yönler.Kitabın ısınamadığım tek yönü başkarakterimiz Nina'ydı.Bir türlü onun duygularını anlayamadım.Birde Ares'le olan ilişkisi bana hiç gerçekçi gelmedi malesef eğer buraları keyifle okusaydım kitap benim için çok farklı olacaktı.
Yaşadıkları maceralar,diğer ırklarla olan gizli savaşlar,tüm o gizemler,rüyalar...Bunların hepsini uykusuzlarda görüyoruz.Kitabın hiç beklemediğim bir şekilde bittiğini söylemem gerek gerçekten sonunu okurken çok şaşırdım.Kitabı tavsiye ederim hem çok yaratıcı fantastik bir türle tanışmış olursunuz hemde Türk fantastik yazarlara destek vermiş olursunuz.
Şimdi gelelim yazarın çok okunan diğer serisine:)
 
 

SİYAH NEFES/GÜNEBAKAN ÜÇLEMESİ 1
On sekiz yaşındaki Nil'in yolu lanetlenmiş bir kasabaya düşer. O bu kasabaya dışarıdan gelebilen tek kişidir. Nil orada aşkı Kayra'yı bulacaktır... Uyku tozları serpen Fimes, kara kediye dönüşen Aneko, yetenekleri kopyalayabilen Nil ve Kayra kötülüğü altedebilmek için amansız bir mücadele veriyor. Karşılarına habis bir Kader Bulutu ve diğer zorluklar dikilmiş durumda. Aşk için her şeyden vazgeçer miydin? Yoksa sorumluluklar mı ağır basardı? Karşılıklı aşkın gözü kör olabilir mi? Nil'in sadık koruyucusu Fimes kızın aşkına niye şaşar? Yüz elli yıllık laneti sonlandırmada bu aşkın rolü olacak mıdır? Laneti başlatan şey bir aşksa, diğer bir aşk çözüm sunabilecek midir? Her aşık gerçekten bir savaşçı mıdır? Bu sorular Siyah Gül ile Gelincik arasına gerilmiş incecik bir altın iplik. Nil ile Siyah Nefes'in sırrını çözmek üzere Mavi Dağ'a doğru yolculuğa çıkarken aklımızdan geçenler bunlar.

"Gülşah Elikbank kendine has fantastik bir dünya yaratmayı başarmış genç bir yazar. 'Siyah Nefes' Günebakan üçlemesinin ilk kitabı. Günebakan çiçeği yüzünü hep güneşe döner. Gülşah Elikbank da yüzünü kendi esin güneşine çevirmiş. 'Gözlerini kapa, yüreğini aç. Gidilecek yol senin içinden geçiyor…' demesi boşuna değil. Yazar kendine has bir dil, fantastik oyun alanı ve karakterler yaratmış. Modern anlatımla esrarlı bir masal kozası örmüş. Bu türü sevenler için gerçek bir okuma şöleni."
Sadık Yemni

"Gülşah Elikbank, hayal diyarının askerlerinden biri. Güçlü anlatımını, hikayeci yönüyle desteklemiş. Bir üçleme kurgulamak en az kitabın kendisi kadar ilginç bir macera yolculuğudur. Ona bu yolculukta eşlik etmek okura çok şey katacaktır. Hayal ettiğimiz dünyaların bu dünyadan daha az gerçek olduğunu kim iddia edebilir ki."
Orkun Uçar
 
MAVİ DAĞ/GÜNEBAKAN ÜÇLEMESİ 2
Türk fantastik edebiyatının güçlü kalemi Gülşah Elikbank yine kendine has bir dünya yaratmış "Mavi Dağ"da... Kasabaya çöken lanetten kurtulamadan gözlerini 'gerçek' hayatta açan Nil ve Kayra'nın macerası sizleri de Mavi Dağ'a sürükleyecek.
Siyah Nefes isminin gizemi çözülürken, bambaşka gizemler serpilecek yolunuza. Supay'ın karanlık güçleri çoğalırken Günebakan Nil ve arkadaşları Ruhlar Konseyi'nin karşısında.
Üstelik Nil ve Kayra'nın efsaneleşen aşkı hiç beklemediği bir tehdidin pençesinde.

Kader ayağımızdaki pranga mıdır? Aşk, savaşmanın en yalın haliyse eğer; kim karşısında durabilir bu savaşın? Birini kaybetmek, onsuz yarım kalmak mıdır yoksa asıl olan onsuz yok olmak mıdır? Her sayfasını merakla çevireceğiniz Mavi Dağ'da heyecan hiç bitmeyecek!
 
 
KIZIL ÖLÜM/GÜNEBAKAN ÜÇLEMESİ 3

Fantastik Edebiyatın Genç ve Güçlü Kalemlerinden Gülşah Elikbank'ın hayat verdiği ve gençler arasında kısa sürede efsaneleşen Günebakan Üçlemesi son buluyor.
Kararsızlık kör bir bıçak gibidir, kestiği her şeyi parçalar ve yırtar. Öyleyse bir karar vermeliydi Nil! Aşkı ve yaşamı arasında ya da belki kaderi ve ailesi arasında...
Nil ve arkadaşları kasabadaki laneti ortadan kaldırmayı başarabildi mi? Nil'in kalbinin yaptığı seçim, onları nasıl etkileyecek? Fimes'in aşkında geri adım atmaması işleri nasıl değiştirecek?
Aydınlığın Şövalyesinin kılıcı Supay'ın karanlık gücü karşısında yeterince güçlü olacak mı?

Ayrıca yazarın uykusuzlarla ilgili habertürkün kitap ekinde çok güzel bir söyleşisi var.
Son olarak İthaki Yayınlarına desteklerinden ötürü çok teşekkürler:)
Ve çekilişimiz:)
 


a Rafflecopter giveaway

29 Ekim 2013 Salı

Kitap Hırsızı'nın Fragmanı Yayınlandı:)


 
Severek okuduğum bir kitaptı kitap hırsızı,fragmanının çıktığını görünce paylaşmak istedim..Bence karakterler çok uymuş ama fragmanı izlerken üzülmemek elde değil kim bilir filmi izlerken ne olacak:(


Herkesin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun:)

25 Ekim 2013 Cuma

Düğün Ziyafeti/Jonathan Pıdduck-Kitap Canavarları'nın 2.Blog Turu:)

 
DÜĞÜN ZİYAFETİ/JONATHAN PIDDUCK
Bu kitabı okuyacağımızı duyduğumda çok heyecanlanmıştım,eğer kitabın arka kapak yazısını okursanız ne demek istediğimi anlarsınız.Ayrıca kapağı gerçekten korkunç olduğu için beklentim tavan yapmıştı.Belki de o kadar büyük umutla başlamasaydım kitabı daha çok beğenebilirdim...
Elime aldığım ilk anda kısalığına çok şaşırdım.Kitabımız  yüz küsür sayfa çünkü.Bence biraz daha uzun olsaydı olaylar sanki hemen olup bitmişçesine yazılmasaydı daha çok zevk alabilirdim ama olmadı malesef.
Başlarda gerçekten ilginçti.Baş kahramanımız Philip troller tarafından düğün ziyafeti olmak için kaçırılıyor.Düğün ziyafeti de neyin nesi derseniz eğer trollerin düğünlerde gerçekleştirdileri bir etkinlik.Yani kısacası kaçırdıkları insanı yiyorlar.Bu kısımda kitap ilgimi haliyle çekmişti.
Sizinde tahmin edebileceğiniz gibi (azcık spoiler!!!) gelin olan Matilda Philip'e aşık oluyor ve onun kaçmasına yardım ediyor.Burdan sonra kitap tuhaf bir aşk üçgeni hikayesine ve güzel ve çirkinin kötü bir versiyonuna dönüştü.Sayfalarca Matilda'nın ve Philip'in annesinin olaylarını okuyoruz.Fantastik bir kitap olacağı yerde trajikomik bir kitap olmuş.Ayrıca troller de ne,bizim dünyamızda mı yaşıyorlar,nasıl bilmeyiz vs gibi soruları kimse sormadı,sorsada üstünde  durulmadı.Herkes Matilda'nın trol olduğunu sorgusuz sualsiz kabul etti.Kimse bu bir kamera şakası olmalı diye düşünmedi.Bunlar benim için önemli çünkü böyle ifadelerin eksikliği kitabın gerçekçiliğini yitirmesine sebep oluyor.
Kitabın sonu öyle bir şekilde bitti ki bu kitap nasıl bir serinin ilk kitabı anlamadım.Yorumumdan anlaşılacağı üzere yine güzel bir konunun yazar tarafından mahvedildiğini gördük..:(
Diğer canavarların yazıları için:
Tur Programımız:
 
 
Herkese iyi haftasonları:)

24 Ekim 2013 Perşembe

Kitap Canavarları'nın 2.blog Turu:)




Önceki yazımda da belirttiğim gibi  bu turumuzu trollere ayırdık.Ama bugün size yorumumu yazmayacağım benim konum:Farklı Türlerin Aşkı..Kulağa hoş geliyor değil mi? :)
 Tıpkı bu kitaptaki trol-insan aşkı gibi başka kitaplarda ve filmlerde de sizin bildiğiniz gibi bunun birçok örneği var.En başından başlıyorum:)
 
 
Bu filmi,kitabı bilmeyen duymayan yok.Malum dünya çapında fenomen olmuş şimdi birçoğumuzun burun kıvırdığı ama ilk çıktığı zamanlar ayılıp bayıldığı bir filmdi alacakaranlık.Kabul ediyorum başta bende büyük bir hayranıydım.Vampir Edward ve insan olan Bella'nın aşkı filmin baş konusuydu...
 
Ah bu kitap..Yüzlerce sayfalık kitabı nasıl bir çırpıda okuduğumu çok iyi hatırlıyorum.Filmini de aynı heyecanla beklemiştim ama hüsrana uğradım her ne kadar beğenenlerde olsa bence kötü bir uyarlamaydı.Bu kitaptada uzaylı ruh ve insan aşkını izlemiştik.
 
Filmine de kitabına da bayıldığım müthiş bir eser.R yani baş karakterimiz bir zombi ve bir insana aşık oluyor.Bu güne kadar zombileri hep iğrenç insan eti yiyen yaratıklar olarak görmüştük ancak bu kitapla kesinlikle fikriniz değişecek.Size tavsiyem önce kitabını okumanız...
 
İtiraf ediyorum kitaplarını okumadım ancak dizinin sıkı bir takipçisiydim.Bilerek geçmiş zamanı kullandım çünkü dizinin uzadıkça saçmaladığını düşünüyorum.Klaus bile kurtaramıyor o kadar yani.:) Yine vampir-insan aşkı ayrıca bir aralar cadı-insan ve kurtadam-vampir aşkıda vardı.:)
 
Vampir Akademisi benim için pekte güzel bir seri değildi hele ki serinin sonunu okuyunca daha fazla soğudum.Şimdilerde birde filmi çekiliyor ancak ben pek umutlu değilim..
 
Bu serinin eğlenceli olduğunu söyleyebilirim ama çok şey beklemeyin.Kapaktanda anlaşıldığı üzere melek-insan aşkını okuyoruz bu seride..
 
Ayrıca merakla beklediğim bir dizi var onuda sizinle paylaşmak istedim.Dizinin adı Starcrossed konusunu tam bilmiyorum ama fragmanı çok hoş ve uzaylılar var:) Bu dizide de uzaylı insan aşkını izleyeceğiz..
 
 
 
Bu yazıda sadece kendi okuduğum kitapları ve izlediğim filmleri konu aldım yoksa bunlar gibi sayısız film,kitap ve dizi var.Umarım okurken eğlenmişsinizdir:) 

21 Ekim 2013 Pazartesi

Kitap Canavarları'nın 2.Blog Turu:)




2.blog turumuzda trolleri okuduk ülkemizde çıkan ilk trollü kitap olduğunuda hatırlatayım:) Bu arada canavarları takip etmek ve kitap hakkındaki yorumlarımızı okumak için:
 
 Kitabı merak ediyorsanız şansınızı denemeniz için:



a Rafflecopter giveaway



9 Ekim 2013 Çarşamba

Kitap Canavarları'ın 1.Blog Turu-Eczacının Kızı/Charlotte Bets

 
ECZACININ KIZI/CHARLOTTE BETS
Sonunda benim sıram geldi:)
Kitap canavarları olarak ilk kitabımız Feniks yayınlarından çıkan Eczacını Kızı adlı kitap.
Açıkça söylemek gerekirse kitabı başta bu kadar seveceğim aklımdan geçmemişti.Pek tarihi roman okumam çünkü.Ama baş karakterimiz Susannah'ın güçlü karakteri beni kitaba bağladı.
Eczacının Kızı 17.yüzyıl Londra'sında geçiyor.Okurken dönem hakkında çok şey öğreniyoruz.Büyük yangın ve veba hakkında hiç bilmediğim şeyleri okudum.Oley en sevdiğim,tam benim zamanım gibisinden yorumlar yapacaksanız önce kitabı okuyun derim.Açıkçası kitabı okuduktan sonra yaşadığım zamana şükrettim.Veba olsun kadına bakış açısı olsun Londra'da o dönemde yaşamak zor hele birde Susannah gibi birisi için çok daha zor.Susannah'ın annesi doğumda hayatını kaybetmiş o da  babasıyla beraber eczacılık yapıyor.Kitabımız Susannah'ın birkaç ilaç hazırlamasıyla başlıyor.Sonra babası benim hiç tahmin edemediğim bir şekilde Susannah'a öyle bir kazık atıyorki ağzım açık kaldı o sayfaları okurken.Evlaniyor buna bir şey demiyorum ama üvey annenin kızına yaptığı her şeyi gözardı ediyor en sonunda Susannah o evden kurtulmak için evlenmek zorunda kalıyor ve herkes bu yaşananları normal karşılıyor.Bir delikanlı çıkıpta napıyorsun be adam kızın o senin demiyor.Buraları okurken çok sinirlendim size de yansıttım bunu ama elimde değil...
Oh evlendi şimdi rahat eder diye düşünürken kızın başına gelmeyen kalmıyor devamını yazarsam spoilera gireceği için burada susmak durumundayım.
Ama belki diğer canavarlardan biraz daha ipucu alabilirsiniz.:)
 
Canavarlar'ın Kitabı Okurken Dinlediği Müzikler:)
Kalbi Kitapla Atan Çocuk-Bella Dona-U.F.O
İkinci Harfi-i-NONONO-Pumpin Blood
Büyülü Ayraç-Bridezilla-Beaches
Bidolukitap-Plumb-Cut
 
kalbi kitapla atan çocuk-Yorum, Ön Okuma ve Çekiliş
ikinci harfi-iYorum, Yazar Kimdir, Alıntılar
kitap sarayı -Yorum, Kitabın Aldığı Ödüller
 bidolukitap - Yorum, Playlist
mavi kalem-Yorum, Kapak Edisyonları, Ekip Kitap İçin Ne Demiş?
büyülü ayraç-Yorum, Film Olsa Kimler Oynamalı
 
Ve çekilişimiz:)

 
Katkılarından dolayı Feniks'e sonsuz teşekkürler:):)


a Rafflecopter giveaway

28 Eylül 2013 Cumartesi

Kitap Canavarları'nın Blog Turları Çok Yakında:)


 
Büyülü Ayraç'ın tatlı bloggerı Berfin'in beni çağırmasıyla dahil oldum bu gruba.Öncesinde blog turları dışarıdan izlemekle yetiniyordum.Böyle bir işin içine dahil olmayı,yeni bloggerlarla arkadaş olmayı çok istiyordum ve sonunda dualarım kabul oldu:)
Başlangıçta bu kadar keyif alacağımı tahmin etmiyordum ne yalan söyleyeyim.Sonra canavarlarla konuşmaya başladık..Afişler,kitaplar ve şu yukarıdaki sevimli hayaletimiz dahil herbir ayrıntıyı tek tek konuştuk.Ve en sonunda hepimizin mutlu olduğu bir şey çıktı ortaya...
İlk kitabımızın azcık sır kalmasına karar verdik biraz meraklanın diye.Ama çok yakında çok güzel kitaplarla sizlerle olacağız ve kendi mutluluğumuzu size de yansıtmaya çalışacağız..:)
Facebook sayfamız
 
Twitter sayfamız
 
Canavar Bloglar:

7 Eylül 2013 Cumartesi

Uzun Zaman Önce Okuyup Yorumlamaya Üşendiğim Kitaplar Kısım 3 :)

 
Hepinize kocaman bir merhaba:) Uzun zamandır yazamadım çünkü dershanem başladı:(
Bu yıl böyle malesef üniversite için çok çalışmam lazım ama elbette kitap okumayı aksatmayacağım:) İşte yine bir Uzun Zaman Önce Okuyup Yorumlamaya Üşendiğim Kitaplar yazısı..İyi okumalar:)
 
 
Siyah-Kırmızı-Beyaz/Ted Dekker
Bu serinin ilk üç kitabını temmuzda ardarda okudum.Gerçekten sürükleyici bir seri yalnız sizi uyarmam lazım elinizde tüm kitapları yoksa seriye başlamayın çünkü ben ilk kitabı bitirdikten sonra meraktan öldüm neyse ki bu çok uzun sürmedi çünkü 2. kitap elimdeydi:)
2 yıl önceki tüyaptan 30 tl gibi güzel bir fiyata almıştım bu kitapları o zamandan beri okunmayı bekliyorlardı.Pinuccia'nın okuma şenliğinde adının içinde renk geçen bir kitap okumamız isteniyordu benimde elimde bu seri vardı.Siyah'ı okuduktan sonra kendimi durduramadığım için hepsini okudum:) Birde serinin son kitabı(Bazılarına göre ilk.Seriye siyahtan ya da yeşilden başlayabiliyorsunuz,o yüzden adı çember serisi) Yeşil var.Onu da okumak için sabırsızlanıyorum.Kitapları tek tek değerlendirmek gerekirse en güzel kitabın Kırmızı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.3 kitabın arasında en kısa sürede okuduğum kitap oydu.Aksiyonu hiç durmadı.Paralel ya da artık her neyse iki dünya arasında kalan ve iki dünyayı da kurtarmaya çalışan Thomas Hunter'ın maceraları gerçekten çok güzel ve okunmaya değer.Daha önce Ted Dekker okuyanlar kalemini sevenler kaçırmasın bu seriyi.. :)


Aşk Bir Ayrılık Ötede/Sandra Brown
Bu kitabı ablam bir çekilişte kazanmıştı.Çok sevinmiştik tabi.Sandra Brown'un adını da çok duyuyordum ve merak ediyordum.Sonra kitap geldi ve okumaya başladım.Başlarda iyiydi güzeldi bir serinin 3. kitabı olduğu için yine okuma şenliğine uyan bir kitaptı.Ama neredeyse her romantik kitapta olduğu gibi bu kitabı da sevemedim.Sorun bende mi bilmiyorum bu türün her kitabı bana aynı geliyor.Sadece Judith'in sonsuza kadarını çok seviyorum.Geri kalan tüm kitaplar bana hep aynıymış hissi veriyor maalesef:( Bu türü sevenler kusura bakmasın ama bir kere daha anladım bu tarzı sevemediğimi...
 Herkese çok güzel bir haftasonu dilerim:)

16 Ağustos 2013 Cuma

Kargonun Getirdikleri:):)


Dün ve bugün toplamda 4 tane kargo geldi eve:) Yukarıdaki kargoların toplu görüntüsü:)



Herseydenbirtutamın bayram çekilişini kazanmıştım.Görünce nasıl mutlu oldum anlatamam kargonun içindeki güzellikler yukarıda.Hepsini çok sevdim tekrardan çok teşekkür ederim:):)


Marla'nın Elbisesi blogunda yapılan kitaplaşma ve kupalaşma etkinliğine katılmıştım.İşte bana gelen güzellikler.Özellikle Soğuk Kahve adlı kitabın gelmesine çok sevindim çünkü çok merak ediyordum:)
Teşekkürler Sena:)


Marc Levy'nin kitabını Kitap Okumak İster misin? adlı siteden istedim hemen yolladılar.Bu site evinize bedava kitap yolluyor ve hatta geri yollarken ödeyeceğiniz kargo parasını bile zarfın içine
koyuyorlar.Ben çok sevdim çok güzel bir uygulama:)
Gölge Oyunu kitabını internetten aldım onuda çok merak ediyorum:)
Herkese iyi haftasonları:)

13 Ağustos 2013 Salı

Uzun Zaman Önce Okuyup Yorumlamaya Üşendiğim Kitaplar Kısım 2 :)



Yazımın ikinci kısmına hoşgeldiniz:) Öncelikle hepinizin geçmiş bayramını kutlarım.
Benimkisi çok güzel geçti umarım sizinkide güzel geçmiştir:)Şimdi gelelim kitaplara..


1)Güneşi Uyandıralım-Vasconcelos
Şeker Portakalını okuyup çok sevmiştim.Kitabın devamının olduğunu duyunca hemen koşup devam kitabını aldım.Maalesef herkes gibi bende çok büyük beklentilerle başladım 2.kitaba.Şeker portakalında yaşadığım duyguları yaşayamadım güneşi uyandıralımı okuduğumda.Yinede eğer karşılaştırma yapmazsak güzel bir kitaptı.Kitabı okuyacaklara tavsiyem benim gibi beklentilerini çok yüksek tutmasınlar.Böyle yaparsanız Zeze'nin maceralarından zevk alırsınız.



2)Sherlock Holmes-Dörtlerin İmzası,Baskerville Laneti
Arkadaşımda Sherlock'un çizgi romanlarını görünce ödünç aldım.Okudum ama belki biliyorsunuzdur çizgi romanlarla aram pek iyi değil.Yani okuyorum ama bir keyif alamıyorum okuduğumdan.Yürüyen ölülerin çizgi romanını okurken de aynısını yaşamıştım.Neyse çizgi romanları okuduktan sonra yıllardır beni bir köşede bekleyen Sherlock kitabımı okudum.Kitap dörtlerin imzası adlı hikayeyi içeriyor.Çizgi romanda anlamadığım birçok şeyi kitapta anladım ve kesinlikle kitabını okumanın çok daha güzel olduğunu gördüm.Bana soracak olursanız kitabını okuyun derim çünkü çizgi romanda birçok diyalog atlanıyor.Zaten Sherlock okumanın asıl güzelliği Watson'la aralarında geçen diyalogları okumaktır.Bu arada dizinin 3.sezonun ilk fragmanı yayınlandı:)




3)Kanbağı-Rıchelle Mead
Bu seriyi öyle çok sevmiyorum ama yinede okuyorum:) Bunu da başka bir arkadaşımdan ödünç aldım.Kitap güzeldi,heyecanlıydı ama yinede tahminlerim hep doğru çıktığı için basit kaldı benim gözümde.Yinede sırf Adrianla Sydney'in aşkının nasıl başlayacağını merak ettiğimden devam kitabını okumayı düşünüyorum:)

Herkese bol kitaplı günler:)

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Uzun Zaman Önce Okuyup Yorumlamaya Üşendiğim Kitaplar Kısım 1 :)



Başlığı gibi uzun bir yazı olacak bu yayınım:) Öyleyse hemen başlıyorum.İşte uzun zaman önce okuyup yorumlamadığım kitaplar:



1-Final-Becca Fitzpatrick
Ablam bu seriye hayran neden bilmiyorum.Bu kitabı sırf seri sonlansın diye okudum ama bir türlü sevemedim.Yani ne bileyim hep bir şeyler eksik geldi bana.Ayrıca son sahnede çok mantık dışıydı.Arkalarında savaş daha yeni bitmişken Patch'le Nora mutlu mesuttular ayrıca burada söyleyemeyeceğim kadar önemli biride ölmüşken.İnsan biraz üzülür...



2-Otomatik Portakal-Anthony Burgess
Kitabı okumaya başladığımda bu ne biçim bir kitap demiştim bu nasıl bir dil böyle? Sonra arka kapağı daha iyi okudum.Aynen şöyle yazıyordu:Burgess anti-kahramanı için yeni bir dil yaratır:Yakın geleceğin argosu 'nadsat'ı.O zaman kitabı daha dikkatle okumaya başladım ve bayıldım.Müthiş bir hayalgücü kim gelecekte gençlerin kullanacağı bir dille kitap yazmayı hayal edebilir ki?Müthiş bir kurgu ve gerçekçi bir distopya.Okumayanlara tavsiye ederim :)
Ayrıca filmi de ayrı bir güzeldi başkahraman cuk oturmuş:) Kitaptaki dili anlamak için filmi izleyin derim..







3-Kitap Hırsızı-Markus Zusak
Farklı bir kitaptı benim için bunun en önemli sebebi kitabın azrailin ağzından yazılmasıydı.Özellikle başkarakterin devamlı kitap çalıp onları okuması çok hoşuma gitti.Ayrıca Rudy karakterini de ayrı bir sevdim.Çok tatlıydı.Kitabın arka planında naziler var bu da kitabı ilgi çekici yapan başka bir taraf.Okumak isteyenlere tavsiye edebilirim.Dili çok sade ama güzel bir kitap.



4-Gölge Hırsızı-Marc Levy
Geçen yıl Can yayınlarının indiriminden almıştım bu kitabı.Bir türlü okumaya fırsat bulamamıştım.Ne okusam diye düşünürken elime bu geldi.İyiki de geldi.Nasıl sevdim anlatamam.Fantastik gibi dursada aslında pek öyle değil ama ben çok sevdim.Hiç ummadığım kadar güzel çıktı.Çocukluk ve hayalgücü çok güzel işlenmiş.Kitaptaki şu paragrafı okuyunca eminim kitabı okumak isteyeceksiniz:
-Bir gün,itinayla kuruladığı çaydanlığa günaydın derken yakalamıştım onu,dışarıdaki manzarayı seyredebilsin diye çaydanlığın ağzını cama doğru çevirip pencerenin önüne koymuştu.Bir de bana 'Hayal gücün çok fazla çalışıyor',der.-

Hepinize hayırlı ramazanlar:)

1 Ağustos 2013 Perşembe

Okudum:)



KARGALARIN ZİYAFETİ KISIM 1-2
Bu seri için söyleyecek çok şey kalmadı bence.Müthiş bir seri her kitabı ayrı bir heyecanla ve korkuyla okuyorum çünkü kimin öleceği hiç belli olmuyor. :) Serinin 4.cildi kılıçların fırtınasına göre baya bi geride kalıyordu.Neredeyse hiç baş karakterimiz yoktu bu kitapta.Ne Dany ne Tyrion ne de Jon.Şimdi okumayanlar bu kitabın hiç güzel olamayacağını düşünüyorlardır.Ama ben tam tersini iddia ediyorum hatta efsane olmuş karakterlerini kullanmadan bu kadar güzel bir kitap yazdığı için Martin'i ayakta alkışlamak lazım.Bir geçiş kitabı olabilir (ben öyle görüyorum) ama içindeki ufak ipuçlarını yakalayanlar için gerçekten büyük şeylerin geldiğini de gösteren bir kitaptı.Hatta ben bazı yerleri okuduktan sonra sonunda okurların intikamının yakın olacağını anladım. :) Ejderhaların Dansı'da yakın zamanda çıktı ama henüz alamadım çok merak ediyorum.
Bu arada Comic-con'da  3.sezona kadar ölen herkes için anma videosu yapmışlar.İzlerken az daha ağlıyordum.:(
3 sezonuda izlemeyenler için spoiler içerir!!




Herkese hayırlı ramazanlar:)