Severek okuduğum bir kitaptı kitap hırsızı,fragmanının çıktığını görünce paylaşmak istedim..Bence karakterler çok uymuş ama fragmanı izlerken üzülmemek elde değil kim bilir filmi izlerken ne olacak:(
Bu kitabı okuyacağımızı duyduğumda çok heyecanlanmıştım,eğer kitabın arka kapak yazısını okursanız ne demek istediğimi anlarsınız.Ayrıca kapağı gerçekten korkunç olduğu için beklentim tavan yapmıştı.Belki de o kadar büyük umutla başlamasaydım kitabı daha çok beğenebilirdim...
Elime aldığım ilk anda kısalığına çok şaşırdım.Kitabımız yüz küsür sayfa çünkü.Bence biraz daha uzun olsaydı olaylar sanki hemen olup bitmişçesine yazılmasaydı daha çok zevk alabilirdim ama olmadı malesef.
Başlarda gerçekten ilginçti.Baş kahramanımız Philip troller tarafından düğün ziyafeti olmak için kaçırılıyor.Düğün ziyafeti de neyin nesi derseniz eğer trollerin düğünlerde gerçekleştirdileri bir etkinlik.Yani kısacası kaçırdıkları insanı yiyorlar.Bu kısımda kitap ilgimi haliyle çekmişti.
Sizinde tahmin edebileceğiniz gibi (azcık spoiler!!!) gelin olan Matilda Philip'e aşık oluyor ve onun kaçmasına yardım ediyor.Burdan sonra kitap tuhaf bir aşk üçgeni hikayesine ve güzel ve çirkinin kötü bir versiyonuna dönüştü.Sayfalarca Matilda'nın ve Philip'in annesinin olaylarını okuyoruz.Fantastik bir kitap olacağı yerde trajikomik bir kitap olmuş.Ayrıca troller de ne,bizim dünyamızda mı yaşıyorlar,nasıl bilmeyiz vs gibi soruları kimse sormadı,sorsada üstünde durulmadı.Herkes Matilda'nın trol olduğunu sorgusuz sualsiz kabul etti.Kimse bu bir kamera şakası olmalı diye düşünmedi.Bunlar benim için önemli çünkü böyle ifadelerin eksikliği kitabın gerçekçiliğini yitirmesine sebep oluyor.
Kitabın sonu öyle bir şekilde bitti ki bu kitap nasıl bir serinin ilk kitabı anlamadım.Yorumumdan anlaşılacağı üzere yine güzel bir konunun yazar tarafından mahvedildiğini gördük..:(
Önceki yazımda da belirttiğim gibi bu turumuzu trollere ayırdık.Ama bugün size yorumumu yazmayacağım benim konum:Farklı Türlerin Aşkı..Kulağa hoş geliyor değil mi? :)
Tıpkı bu kitaptaki trol-insan aşkı gibi başka kitaplarda ve filmlerde de sizin bildiğiniz gibi bunun birçok örneği var.En başından başlıyorum:)
Bu filmi,kitabı bilmeyen duymayan yok.Malum dünya çapında fenomen olmuş şimdi birçoğumuzun burun kıvırdığı ama ilk çıktığı zamanlar ayılıp bayıldığı bir filmdi alacakaranlık.Kabul ediyorum başta bende büyük bir hayranıydım.Vampir Edward ve insan olan Bella'nın aşkı filmin baş konusuydu...
Ah bu kitap..Yüzlerce sayfalık kitabı nasıl bir çırpıda okuduğumu çok iyi hatırlıyorum.Filmini de aynı heyecanla beklemiştim ama hüsrana uğradım her ne kadar beğenenlerde olsa bence kötü bir uyarlamaydı.Bu kitaptada uzaylı ruh ve insan aşkını izlemiştik.
Filmine de kitabına da bayıldığım müthiş bir eser.R yani baş karakterimiz bir zombi ve bir insana aşık oluyor.Bu güne kadar zombileri hep iğrenç insan eti yiyen yaratıklar olarak görmüştük ancak bu kitapla kesinlikle fikriniz değişecek.Size tavsiyem önce kitabını okumanız...
İtiraf ediyorum kitaplarını okumadım ancak dizinin sıkı bir takipçisiydim.Bilerek geçmiş zamanı kullandım çünkü dizinin uzadıkça saçmaladığını düşünüyorum.Klaus bile kurtaramıyor o kadar yani.:) Yine vampir-insan aşkı ayrıca bir aralar cadı-insan ve kurtadam-vampir aşkıda vardı.:)
Vampir Akademisi benim için pekte güzel bir seri değildi hele ki serinin sonunu okuyunca daha fazla soğudum.Şimdilerde birde filmi çekiliyor ancak ben pek umutlu değilim..
Bu serinin eğlenceli olduğunu söyleyebilirim ama çok şey beklemeyin.Kapaktanda anlaşıldığı üzere melek-insan aşkını okuyoruz bu seride..
Ayrıca merakla beklediğim bir dizi var onuda sizinle paylaşmak istedim.Dizinin adı Starcrossed konusunu tam bilmiyorum ama fragmanı çok hoş ve uzaylılar var:) Bu dizide de uzaylı insan aşkını izleyeceğiz..
Bu yazıda sadece kendi okuduğum kitapları ve izlediğim filmleri konu aldım yoksa bunlar gibi sayısız film,kitap ve dizi var.Umarım okurken eğlenmişsinizdir:)
2.blog turumuzda trolleri okuduk ülkemizde çıkan ilk trollü kitap olduğunuda hatırlatayım:) Bu arada canavarları takip etmek ve kitap hakkındaki yorumlarımızı okumak için:
Kitap canavarları olarak ilk kitabımız Feniks yayınlarından çıkan Eczacını Kızı adlı kitap.
Açıkça söylemek gerekirse kitabı başta bu kadar seveceğim aklımdan geçmemişti.Pek tarihi roman okumam çünkü.Ama baş karakterimiz Susannah'ın güçlü karakteri beni kitaba bağladı.
Eczacının Kızı 17.yüzyıl Londra'sında geçiyor.Okurken dönem hakkında çok şey öğreniyoruz.Büyük yangın ve veba hakkında hiç bilmediğim şeyleri okudum.Oley en sevdiğim,tam benim zamanım gibisinden yorumlar yapacaksanız önce kitabı okuyun derim.Açıkçası kitabı okuduktan sonra yaşadığım zamana şükrettim.Veba olsun kadına bakış açısı olsun Londra'da o dönemde yaşamak zor hele birde Susannah gibi birisi için çok daha zor.Susannah'ın annesi doğumda hayatını kaybetmiş o da babasıyla beraber eczacılık yapıyor.Kitabımız Susannah'ın birkaç ilaç hazırlamasıyla başlıyor.Sonra babası benim hiç tahmin edemediğim bir şekilde Susannah'a öyle bir kazık atıyorki ağzım açık kaldı o sayfaları okurken.Evlaniyor buna bir şey demiyorum ama üvey annenin kızına yaptığı her şeyi gözardı ediyor en sonunda Susannah o evden kurtulmak için evlenmek zorunda kalıyor ve herkes bu yaşananları normal karşılıyor.Bir delikanlı çıkıpta napıyorsun be adam kızın o senin demiyor.Buraları okurken çok sinirlendim size de yansıttım bunu ama elimde değil...
Oh evlendi şimdi rahat eder diye düşünürken kızın başına gelmeyen kalmıyor devamını yazarsam spoilera gireceği için burada susmak durumundayım.
Ama belki diğer canavarlardan biraz daha ipucu alabilirsiniz.:)